Biz ekonomistler ekmek parası kazanmak için herkesin basit bir kelimeyle anlayacağı şeyleri mesleğe özgü terimlerle tarif etmek zorundayız. Mesela, “rasyonel beklentiler”in karşılığı “Herif manyak değil ya?”dır. Bu günlerde TCMB para politikası için sıkça kullanılan “İmkansız Üçleme”nin karşılığı “Yağma yok”tur. Ve böyle gider. Covid-19 denen felaket insan ırkıyla ölüm kalım maçına başladığından bu yana da global ekonominin toparlanma sürecine isim takıyoruz. V, U, L, GG (Goethe’ye Geldik), ve en son olarak da ancak 8 boyutlu quantum diyagramı sayesinde anlam kazanan “K” şeklinde toparlanma.
Ekonomist formamı çıkarıp duvara asalı 30 yılı geçmesine rağmen, eski günlerin hatırasına ben de toparlanmanın şekli topuna girdim. Dünyada kare kökü işareti şeklinde olacak. Hani, uzaktan eğitimde belki öğretmiyorlar diye size aşağıda şeklini çizdim.
Türkiye’de ise WWW şeklinde toparlanma müşahade edeceğiz. Yani bu hükümet başta kaldığı sürece, bir resesyona gireceğiz, bir stagflasyona, bir buhrana. Girmeyeceğimiz tek şey deflasyon. Çünkü günah.
Dünya ekonomisi pandemiden çıkışta normalleşmenin getirdiği doğal ivmeyle Ağustos ayına kadar “V” şeklinde toparlandı. Zaten “U” şeklinde toparlansaydı, hastayı acilen yoğun bakıma kaldırıp, bir kaç yüz litre kan vermek gerekirdi.
Ağustos’ta toparlanmanın hız kestiğini, Mayıs-Ağustos toparlanması yekününün de pandemi öncesinin %75’nde stop ettiğini görüyoruz. Bundan sonra da daha iyiye gitmez. Size olacakları 3 patikalı bir şemayla anlatayım:
Niye bu kadar karamsarım? Asla ve haşa, hayatımda bir tek gün dahi karamsar, iyimser veya gülümser olmadım. Ben Odin tarafından insanlığa acı gerçekleri anlatması için bu sefil gezegene sürülmüş Bir Gönülsüz Mesih’im. Bu işi severek, ya da para için yapmıyorum, Hazreti İsa gibi sizin günahlarınızın kefareti olarak o kalın keresteden Haçı sırtımda taşıyorum.
Dünya niye toparlanamaz? Tek bir kelime yeter. İşsizlik. Üretimi artırmak kolay, milletin cebine para koyarsanız, tüketimi de geçici olarak artırırsınız. Ama, pandemi esnasında kaybolan “işler” geri gelmedikçe, tüm bu çabalar “sürdürülemez” nitelik kazanır. Çünkü, ekonomiler cılız bir tempoda seyredip, Hazineler’in kasasına gelir akmadığı için, işsizleri sürekli beslemek de kamu borcu/GSYİH oranını sürekli yükseltecektir. Fed ve AMB’nın 10 yıl faizleri sıfırda tutması, Hazineler’e zaman kazandırır, ama çok ağır bir maliyeti vardır. Geçen hafta teknoloji hisselerinde yaşananlar, tüm riskli varlıkların başına gelir. Balon patlar, binlerce fon ve hatta yatırım bankası sıcak helyum alevi içinde berhava olur.
“İşler” niye geri gelmiyor? Zaten, pandemiden önce de Yapay Zeka, Nesnelerin Interneti ve Sanayi 4.0 istihdama “güzellik” yapıyordu. Covid-19 davranış kalıplarımızı değiştirdi. Çok uzun süre sağlığımızı yeterince koruyamayan devlete güvensiz bakıp, elden geldiğince “sosyal tüketimi” azaltacağız. Yani, turizm, sivil havacılık, yeme-içme yerleri, canlı sanat-kültür etkinlikleri gibi emek-yoğun sektörlerde kalıcı iş kayıpları yaşanacak.
Bir de geleneksel, şişman, püro tüttüren, öğle yemeğinde 3 martini içen “fat cat” kompradoru düşünün. Herif baktı ki, işçileri Covid-19’dan sapır sapır dökülüyor. Sağlık sigortası var, karantinası var, tazminat davaları var, en kötüsü de devletten bir takım “yetkililer” gelip sık sık işyerinizi denetliyor. Komprador bir kapitalist için devlet denetimi kara vebadan daha tehlikelidir. Ne yapacak bu püro tüttüren tombul pezo? Fabrikada robot, arka ofiste Yapay Zeka. Yukarda andığım puşt komprador (inanın özel bir kişiyi kastetmiyorum. Kısa iş hayatımda 30 defa kovuldum, genel bir tipleme çiziyorum) ek olarak “çalışanım” dediği maaş kölelerinin evde daha verimli çalıştığını da çaktı. Bittabiki öyle olacak. Ben şu anda çırılçıplağım, kafamda bir Bismarck miğferi var, ve TC kanunlarına göre suç olan en az 7 maddeyi aralıklı olarak tıbbi amaçlarla kullanıyorum. Bu makaleyi 5 günde yazdım, çünkü arada havuza gittim, bol bol uyudum. Şaka bir yana, insanlık kendi mekanında çalışırken, istediği zaman çalışırken, çok daha verimli üretiyor.
Bu “iş modeli değişikliği” de ofis binaları segmentinde resesyon, sabah kahvaltısı-öğle yemeği verenlerin iflası, taksi ve metro-feniküler gibi toplu taşıma araçlarına talebin düşmesi anlamına gelir.
Dikkat edin, tüm bu “kaybeden” iş kolları emek yoğun—bir takside 3 vardiya var. Onlar batarken, eve sipariş ve alışveriş siteleri, yazılım şirketleri, sosyal medya içerik sağlayıcıları köşeyi dönecek. Heyhat, bu sektörlerde de insan kullanımı az.
Manzarayı çaktınız di mi? Bu süreç Covid-19’ın kış aylarında “pik yapması” ile iyice hızlanarak, tüm parasal ve mali teşviklere rağmen dünyayı ikinci bir resesyona sokabilir. Bu arada, aşı falan yok kardeşim.
Bak, çok basit bir “mantık sınavı” sana, bana konum at, sana birer düzine Çin, Hint ve Rus aşısı getireyim. İğneyi koluna sokucan mı lan? Eşine, çocuğuna, kayınvaldene yaptırmaya cesaret edecek misin? (Kayınvalde gol pası, makalenin altına kapak yorumlar yapın diye bir hediye).
Atalarımız ne demiş, asılacaksan İngiliz urganı, aşılanacaksan Alman aşısı diye. Aşı ancak gelecek yaz hizmete girer. Ama o zaman dünya ekonomisinin eski gücünü kazanması için bir başka anlamda çok geç olacak. IMF bu semptoma “scarring” diyor. Ben “Adale Kaybı” diyorum, çünkü IMF’deki ekonomistlerin tümü gelsin, taytımda sallarım onları. Dünyada özel sektör sabit sermaye yatırımları zaten Trump Öküzü başkan seçildiğinden bu yana GSYİH’a oran olarak geriledi. Bir yıl duracak şimdi. Bu arada uzun süre işsiz kalanlar becerilerinin bir kısmını yitirirken, genç nesil de uzaktan eğitime uzak kalacağı için, vasıflı işgücünde kalıcı bir azalma olacak.
Zor dostum zor. “V” diyenlerin “V”ıyaklamalarına aldırmayın, siz GG’den sakının.
FÖŞünüz, Gönülsüz Mesihi’niz
Bu da kurumsal websitem
FÖŞ yazdı: Türkiye’de sessiz bir Internet devrimi yaşanıyor
FÖŞ yazdı: Ekonomiye üçlü darbe
Trump mı, Biden mı? Dünya ve Türkiye’ye Etkileri
https://twitter.com/AtillaYesilada1
Para Analiz