Pandemi devrinde herkesin kahrı büyük lakin onlarınki oldukça büyük… Evvel, içinde bulundukları yeme-içme, yani ‘hizmet ve ticaret sektörü’nün ülke ekonomisindeki yerine göz atalım…
Hafta sonu benim de hasbelkader Yüksek İstişare Kurulu’nda yer aldığım Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer ile sohbet ediyorduk. Zahmetleri büyük…
Son gelişmeleri, öbür dal aktörleriyle yakın temas hâlinde izliyorlarmış: BMD Başkanı Sinan Öncel, TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl, AYD Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, TAMPF Başkanı Alp Başkan Özpamukçu…
Pandemi devrinde herkesin sorunu büyük lakin onlarınki epey büyük… Evvel, içinde bulundukları yeme-içme, yani ‘hizmet ve ticaret sektörü’nün ülke ekonomisindeki yerine göz atalım…
TÜİK datalarına nazaran dalların, Gayri Safi Yurt içi Hasıla büyümesine 2018 yılının birinci üç çeyreğinde ortalama katkıları şöyle olmuş:
Tarım %0,1; Sanayi %0,87; İnşaat %-0,1; Hizmet ve Ticaret %3,73…
Bir de istihdama katkıya bakalım: Aktif olan teşebbüslerin yüzde 43,5’i hizmet, yüzde 36,1’i ise ticaret bölümünde yer almış. İstihdamda ise hizmet dalı toplam istihdamın yüzde 37,5’ini oluştururken sanayi dalının hissesi yüzde 27,5 olmuş.
Pekala, gelirde durum neymiş?
Aslan hissesini yüzde 43,2 ile ticaret dalı almış. İkinci sırayı yüzde 33 ile sanayi kesimi almış. Hizmet kesimi ise yüzde 15,7 ile fakat üçüncü sıraya yerleşebilmiş.
Çıplak gözle bakıldığında ortadaki adaletsizliği görmemek mümkün değil. İstihdama ve büyümeye katkıda en üst sıralarda yer alırken ciroda alt sıralara düşmek insanların zoruna gidebilir.
TURYİD’in temsil ettiği kesimin, 2019 yılı toplam geliri 135 milyar TL. Yasakların başlamasıyla dalın birinci 48 saatteki gelir kaybının 740 milyon TL, iki milyon çalışanın bahşiş kaybının ise 74 milyon TL olduğu varsayım ediliyor. İktisat ise her gün 37 milyon TL gelirden mahrum kalıyormuş.
Bölüm aktörlerinin, anladığımız kadarıyla, Bilim Heyeti’na sunmaya hazırlandıkları bir tespit ve iki teklif var. Tespit şu: “Vatandaş Covid-19’dan şu sıra, işin başındaki duruma oranla çok daha az korkuyor. ‘Hastalanırsam iyileşirim tez zamanda’ diye düşünenlerin sayısı az değil.”
Bu tespit ‘sonun başlangıcı’ gibi bir şey… Sıhhat Bakanı’nın çırpınmalarına karşın, insanların kendilerini dışarı atmalarının nedenini, biraz da bu tespitin doğruluğunda aramak gerekebilir.
Tekliflere gelince, birincisi şöyle:
Adı İnançlı Turizm Sertifikası olan bir doküman var. TURYİD bu evrakla ilgili programın, yeme içme işletmelerinin kriterlerine ait maddelerini Bilim Heyeti, Sıhhat Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileriyle birlikte hazırlamış. Bu sertifika şu anda pek çok otelde ve 350 restoranda varmış…
Sertifikayı edinmenin ve sürdürülebilir kılmanın çok da büyük bir maliyeti yokmuş. Ancak disiplin ve dikkat gerektirdiği de kesinlikle. Dal, bu sertifikaya sahip olan restoranların açılmasının tüm tarafların lehine sonuçlanacağına inanıyor.
İkinci teklif ise ‘kapanma-açılma’ başlığı altında ele alınabilecek bir uygulama… Hedef, pandeminin seyrine nazaran sistemin tamamını kapatıp 15 gün sonra tekrar açarak -tabii ki inançlı turizm sertifikasına sahip olanları içermek üzere- iktisada ve istihdama katkının aşikâr bir seviyede tutulmasını ve çarkların dönmesini sağlamak.
Haberin devamı için: https://www.yenisafak.com/yazarlar/alisaydam/yeme-icme-sektorunden-1-tespit-2-teklif-2056876
Para Tahlil